Erdemir Vakfı ve Erdemir Emeklileri Derneği

Derneğimiz Mağdur Edildi

“DERNEĞİMİZ MAĞDUR EDİLDİ. SEVİNCİMİZ KURSAĞIMIZDA BIRAKILDI”

ERDEMİR VAKFI EMEKLİLER DERNEĞİ (EVEDER) ÜYELERİ HAKKANİYETSİZLİĞE UĞRADIKLARINI BELİRTEREK, KENDİLERİNE SAHİP ÇIKILMASINI İSTİYOR..

Erdemir Vakfı Emekliler Derneği (EVEDER) üyeleri sahil bandında kendileri için yapılan lokal ile ilgili yaşanan gelişmelerden dolayı hem şaşkın hem de üzgün. Yaklaşık iki buçuk yıldır yaşanan uğraşlar, emekler yerini ümitsizliğe ve kırgınlığa bırakırken, yaşanan gelişmelerin başından itibaren içinde olan dernek yöneticileri gelişmeleri, “Hakkaniyetsizlik” olarak değerlendiriyor. Dernek Başkanı Kemal Baytekin, Sivil Gazete’nin konu ile ilgili sorularını yanıtlarken, “Derneğimiz, üyelerimiz göz göre göre mağdur edildi. Erdemir yönetimi çok çalıştı ve genel müdürümüz Oğuz Özgen hala bizim için mücadele ediyor. Kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz. Eğer burası bize verilmeyecekti ise neden bu kadar masraf yaptırdılar, uğraştırdılar ve bizi sonunda hüsrana uğrattılar. Maddi ve manevi olarak yıkıldık. Bizimle oynanıldı. Dönemin valisi, kaymakamı, bölge komutanı, belediye başkanının sözleri şimdi hiçe sayılıyor. Biz yaklaşık 25 bin kişilik bir topluluğu temsil ediyoruz. Bizi kimse yok sayamaz” şeklinde konuşarak sitemde bulundu.

Erdemir Vakfı Emekliler Derneği (EVEDER)’in sahil bandındaki lokali ile ilgili belirsizlik sürüyor. Dernek Başkanı Kemal Baytekin, Sivil Gazete’nin konu ile ilgili sorularını yanıtladı.

"SEVİNCİMİZ KURSAĞIMIZDA KALDI. BİZİ OYALADILAR”
SİVİL GAZETE: “Sahilde zamanında sizin için yapıldığı söylenilen lokalin son durumu nedir? Burası kimin için yapıldı? Niye hala hizmete geçilemedi? Dernek olarak oraya bir çok masraf yaptığınız ve hatta istek üzerine derneğin ismini bile değiştirdiğiniz biliniyor. Son gelişmeler nelerdir?”

KEMAL BAYTEKİN: “O ibnayı vakıf aldı. Bina içindeki mefruşatı da bize Erdemir yaptı. Zamanın genel müdürü Fadıl Demirel o dönemlerde, ‘Emeklilere vefa borcumuz var’ diyerek dönemin kaymakamı, bölge komutanı ve belediye başkanının olduğu bir toplantıda ‘Erdemir emeklilerine müjde. Emeklilerimize güzel bir yer yapacağız” şeklinde konuşarak yer istemiştir. Bu kamuoyuna yansımıştır. Bunun ardından sahildeki yer 2005 yılında alınan karar ile 2006 yılında yapılmıştır. Erdemir genel müdürü Fadıl Demirel ve dönemin üst düzey yetkilileri her fırsatta bu yerin üst katının Erdemir emeklilerine ait olacağını defalarca belirtmiştir. Daha inşaat tam bitmeden özelleşme oldu ve o dönem durağanlık yaşandı. Kaba inşaat halinde kalan bina ile sağolsun yeni Erdemir genel müdürümüz Oğuz Özgen beyefendi ilgilendi ve yapılmasına vesile oldu. Akabinde de anahtarını bize verdiler. Eksiklikleri vardı binanın ve bu bina bir süre kamuoyunda yer aldı ve hep Erdemir emeklilerinin yeri olarak anıldı. Biz o dönem kaymakama, belediye başkanına ziyaretler yaptdık. Daha sonra birileri burası için rantiyeci düşünceler içine girdi ve Erdemir emeklilerine burasının verilmesine gerek yok denilerek tavır alındı. Dönemin valisi Yavuz Erkmen’i ziyaret ettik ve kendisi bize destek oldu. Geldi binayı ziyaret etti, kaymakam beyde geldi ve eksiklikleri tespit ederek bir an önce bitirmemizi, resmi işlemler yapılırken eksikliklerin bitmesini istediler. Doğalgaz tesisatından tutunda masasına, sandalyesine, perdelerine, mutfağına, engelliler için yoluna kadar her şeyin yapılması istendi ve bizde yapmaya başladık. Kısa sürede de bitirdik. Bu işler için dernek olarak 40 milyar küsür masraf yaptık. Gelişmelerde hiç sorun yok denirken birden bire sorunlar çıkmaya başladı. Özellikle Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör buranın bize verilmesi için çok çalıştı, destek verdi. Kendilerine tekrar teşekkür ederiz. Vekillerimize gittik. Nedense b uranın bizden alınması için uğraş verilmeye başlandı. Valiye tekrar gittik yönetim olarak ve sonuç olarak alt katı yelken kulüp üst katı Eveder’e ait olmak üzere işlemlerin başlatıldığı söylendi. Biz orayı açtık ve yaklaşık 6 ay üyelerimiz gelip gitti. Tüm emekliler burayı benimsedi. Daha sonra bize buranın kamuya ait olduğunu ve Erdemir emeklilerine verilemeyeceği belirtildi. Sevincimiz, hevesimiz kursağımızda kaldı. Biz o kadar masraf yaptık. Tabela yaptırıp vergisini bile ödedik. Daha sonra Erdemirspor’a verileceği belirtildi. Ve biz müstecir olarak Erdemirspor’dan alacaktık. Öyle konuşuldu. Sonra 3. şahıs müstecir olarak alamaz diye bir madde koydular ve bu hayalimiz de kursağımızda kaldı.

“İSTEK ÜZERİNE SPOR KULÜBÜ BİLE OLDUK”
“Bu hayal kırıklığının ardından İl spor müdürlüğüne gittik. Burayı alabilmek için tüzük değişikliği yapılarak spor kulübü olmamız gerektiği söylendi. Burasını alabilmek için tüzük tadilatı yapılarak il spor müdürlüğünün istediği şekilde isim değişikliği yaptık. Faaliyet alanlarımıza yüzme, kano sporu gibi alanları ekledik. Yüzme ve kano için hocalar tuttuk. Daha sonra bizimle sözleşme yapılacağı söylendi. Tüzük tadilatının yapıldığı dosyamızda var ve il spor müdürlüğü yetkilileri bize tamam dediler. Sonra yine sorun çıktı dediler ve bu sefer de Erdemirspor kulübünün vazgeçmesi gerektiği ve o şekilde bizimle sözleşme yapılabileceği söylendi. Hemen girişimde bulunduk Erdemir ile ve Erdemirspor kulübü vazgeçtiğini beyan etti. Daha sonra ise yine bir şok gelişme. İl spor müdürlüğü gençlik ve spor genel müdürlüğüne soruyor ve kiralama talebimizin uygun görülmediği bize belirtiliyor. Gerekçe olarak ise tahsisli bir yerin kiraya verilmesinin uygun olmayışı olarak gösteriliyor. Yaşanan bu gelişmeler bizi, üyelerimizi yıpratıyor, üzüyor ve emeklerimiz yine boşa gidiyor. Sonuç itibari ile bizim için yapılan ve defalarca bizim için yapıldığı kamuoyunda beyan edilen bir yer Mal müdürlüğünce il spor müdürlüğüne veriliyor ve şu anki noktaya geliniyor.”

“MADEM MEVZUAT UYGUN DEĞİL, NEDEN BİZE O KADAR MASRAF YAPTIRILDI. HAKKANİYETSİZLİK VAR?”
“Yapım aşamasında hep bizim için yapıldığı söylenilen bu yerin durumu şu an belirsiz. Buranın bizim için yapıldığını belediye başkanı, kaymakam, Erdemir genel müdürü, komutan ve herkes biliyor. Madem mevzuat uygun değil, saygımız sonsuz. Ancak neden baştan bize söylenmedi ve bu kadar masraf yaptırıldı. Neden bu kadar ümitlendirildik. Kendimizi kandırılmış hissediyoruz. İsteğimiz buranın bize tahsis edilmesi, çünkü artık mevzuata uygunuz, bizde spor kulübü olduk. Erdemir tarafından bizim için yapılan bir yere Ereğli kamuoyunun, üst düzey yöneticilerinin sahip çıkmadığını, buranın bize verilmesi için çaba sarf edilmediğini görüyoruz. Hakkaniyet olmadığını düşünüyor ve üzülüyoruz. Biz şu an 5 bin emekliyiz ve beşer kişilik aileler olsak 25 bin kişilik bir topluluğu temsil ediyoruz. Bu kadar büyük bir topluluğu görmeyen yetkililerin bu durumu değerlendirmelerini istiyoruz. Bu konuda büyük bir duyarsızlık var. Erdemir gibi büyük bir kuruşunun müdürünün, dönemin bölge komutanı, dönemin kaymakamının kararına sahip çıkılmıyor. Bu durumu anlamış değiliz. Şu an yapılan gerçekten hakkaniyetsizlik. Bize saygı duyulmadığı görüşündeyiz. Buranın bize verilmesi için gayret gösteren yetkililerimize şükran borçluyuz, tekrar teşekkür ediyoruz.”

“BİR KAÇ YÖNETİCİ DIŞINDA BİZE SAHİP ÇIKAN OLMADI”
“Kimse burada Erdemir emeklileri oturmalı demedi. Birkaç yönetici dışında bize sahip çıkan olmadı. Dönemin valisi Yavuz Erkmen, dönemin kaymakamı Aziz İnci, o dönemin bölge komutanı Türker Ertürk, belediye başkanı Halil Posbıyık, Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör bize destek verdi. Oranın bizden alınması için her şey yapıldı. Görülüyor ki buranın Erdemir emeklilerine verilmemesi için gayret gösteriliyor. Burada art niyet var. Başka hesaplar var. Bu haksızlık. Bize sahip çıkan yok. Sahilde polis evi var, yelken kulübü var, biz de artık bir spor kulübüyüz neden bizin de orada bir yerimiz olmasın. Neden Erdemir emeklileri için bir yer yapılmıyor? Bize sahip çıkılıp destek olunmasını istiyoruz. Biz 25 binlik bir topluluğu temsil ediyoruz. Küçümsenmemeliyiz.”

“DERNEĞİMİZ MAĞDUR EDİLDİ. MADDİ MANEVİ YIKILDIK”
SİVİL GAZETE: “Kamuoyunda da hep Erdemir emeklilerine ait olduğu söylenilen bu yer ile ilgili şu an ki gelişmeler anladığımız kadarı ile net değil. Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
KEMAL BAYTEKİN: “Burası hep Erdemir emeklilerinin yeri olarak anıldı ve hatta benimsenmişti. Bir örnek vermek istiyoruz. 5-7 Eylül 2007 tarihlerinde yapılan Sulh tatbikatında kaymakamlıktan gelen bir yazı ile sahildeki binanın kullanılması için izin istendi bizden. Bu yazı elimizde mevcut. Resmi bir yazı ve kaymakamlıktan gelen bir yazı. Demek oluyor ki burası bize ait olarak görülüyordu. Şimdi ne oldu? O kadar çok çelişki var ki inanın bizde anlayamadık gerçeği. Eski valimiz Yavuz Erkmen bu binanın altı yelken kulübü, üstü Erdemir emeklilerine ait diye yazı hazırlanmasını istiyor. Ancak yazıda üstü boş olarak gösteriliyor ve yazı bu şekilde milli emlak’a gidiyor. İşte o zamanlarda birileri bir şeyler yapmaya başlamış bile. Eğer o yazıda üstü boş olarak mille emlak’a yazı gönderilmemiş olsaydı bunların hiç biri yaşanmayacak ve orası bize ait olacaktı. Sayın valimiz elbette yazının o şekilde hazırlandığını sonradan öğreniyor, onun talimatı gibi hazırlanmıyor. Derneğimiz gerçekten çok mağdur edildi. Erdemir yönetimi bizim için gerçekten çok çalıştı, çaba sarf etti. Sayın genel müdürümüz Oğuz Özgen ziyaretinde ‘Burası ne kadar güzel ve nezih bir yer oldu’ diyerek bizi onurlandırdı, mutlu etti. Biz ise şimdi bizim için sevinen insanları da üzdük, sevinçlerini kursaklarında bıraktık. Zor durumda kaldık, hatta yalancı durumuna düştük. Eğer burası bize verilmeyecekti ise neden bu kadar masraf ve uğraş yaptırdılar anlayamıyoruz. Bunu çözemedik. Maddi ve manevi olarak yıkıldık. Özellikle de manevi olarak zarar gördük. Hepimiz belirli yaşlarda insanlarız. Huzura ihtiyacımız var iken gerginlik yaşıyoruz. Bizi yanlış mı yönlendirdiler. Çünkü biz yönlendirmelere göre hareket ettik, uğraştık, emek verdik, para harcadık, ne deniliyorsa, isteniliyorsa yaptık, tüzük tadilatı bile yaparak gençlik ve spor kulübü olduk. Tüm bu uğraşlardan sonra bizi yönlendirenler şimdi ‘olmaz’, ‘burası size verilemez’ diyorlar. İki yıldan fazladır uğraşıyoruz, yazıktır günahtır bizlere. Bizimle açıkca oyun oynandı. Oğuz bey ile birlikte birkaç kişinin dışında bize sahip çıkan yok. Biz destek bezliyoruz.”